Sonntag, 8. März 2009

29 Mart Yerel Seçimleri

Yaklasik 20 gün sonra Türkiye`de Yerel Seçimler yapilacak. Bu seçimler esasen taa en basindan itibaren seçmen listelerinin muhtarliklara asilmasi ile saibelenmeye baslamistir.

  • Yasayip ama listede bulunamayan, ölmüs ama listede olan, Van`da Urfa`da ya da baska illerde ikamet edip Istanbul`da oy kullanacak olan kalabalik asiretler, tek hanede otuz küsur seçmen, komple yazilmamis bir mahalle halki, seçmen olarak yazilmis 6 aylik bebekler, ceza ve tutukevinden tahliye olmus, ama buna ragmen hàlà oradaymis gibi kayi altinda olanlar, dagdaki PKK teröristleri vs. vs.... Bunlari çogaltmak mümkün, ve bunlar sadce basindan duyduklarimiz. Ya duymadigimiz neler var daha acaba ?
  • Hükümet olan AKP`nin devlete ait olan araç ve malzemeler ile seçim propagandasi yürütmesi.
  • Seçim rüsveti olarak dagitilan, ama esasen milletin vergileri ile desteklenen Sosyal Yardim adi altida yürütülen, sikandal boyutlara varan sadaka dagitma zihniyeti, ve bunun karsilik görmesi.
  • Yüksek Seçim kurumunun bunlara çok ama çok uzun bir süre sessiz kalmasi ve bardagin tasiran son damla olan beyaz esya yardimlari.
  • Yüksek Seçim kurulu`nun uyari ve ikazina ragmen, bu ikazlarin bizzat Basbakan ve Vali tarafindanumursanmayip devam etmesi.
  • Il idare binalarinda, PTT subelerinde AKP pnkartve afislerin bulunmasi ve sikayet konusu olmasi.
  • Bu sikayet ve uyarilara savcilarin duyarsiz kalmasi, yada esasen harekete geçirilmemeleri. Savci ve Hakimlerin bski altina ilinip korkutulmalari.
  • Telekulak korkusuyle neredeyse tüm miletin sindirilmis olmasi.
  • Medyaya yapilan baski ve santajlar, kesilmeye ugrasilan cezalar.
  • Bakanlarin halka aba altindan sopa göstererek, onlara bizim adayimizi seçin baski ve santajlari. Yoksa hizmet alamazsiniz imalari.
  • Ya o meydanlara otobüs otobüs getirilen yiginlara ne demeli ? Onca yigin insan ne demek aslinda, onca isiz güçsüz, aylak var demek. Fakirlik ve yoksulluk demek. Tek bir kisinin agzindan çikacak iki siyasi sözden medet ummak demek.

Kimileri hatta bunlarin içinde ben aydinim diye geçinenler dahi var, bunlarin tümünü; "ehh bizim kaderimiz bu diye , kadercilik diye " yorumluyor. Hayir bu cahillik, bilmemezlik, çaresizlikve en kötüsü de tabii ki kullanilmislik. Halk kullanilip siyasetçi ogullarina , kizlarina, gelin ve damatlarina, gemiler yüzdürülüyor, askerlikler yaptirilmiyor, medya patronuklari ve pirlantaciliklar dagitiliyor. Zümrecilik belkide bir milleti birbirine düsürecek ve onu perisan edebilecek çok büyük bir kötülüktür.

Ve dedigim gibi daha 20 gün var, bakalim daha ne inciler dökülecek sahnelerde ?En çok yadirgadigim ise sudur: Yahu bu seçimin adi " Yerel Seçim" degil mi ? Eger öyleyse Partiler ve Genel baskanlar bu seçimi neden bir genel seçim havasina soktular ? O meydanlarda toplanan halk kitlelerine asil hitap etmesi, vaat ve pojelerini anlatmasi, karismasini ortaya cikarmasi gereken adaylarin kendileri degil midir? Eee nerede bunlar ? Her gün televizyon ve gazetelerde genel baskan nutuklari, çekismeleri, tahammülsüzlükleri, resimleri.... vs.

Peki bu seçimlerin nesi, yada neresi yerel seçim ? Yoksa Erdogan , Baykal ve Bahçeli belediye baskan adayi oldularda bizim haberimiz mi yok ?

Ugur Karaca / Basel - Isviçre

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen